Güzel bir bayram geçiriyoruz. Yazıyı kaleme alana kadar şükür ülke genelinde kazasız belasız ciddi bir olay yaşanmadı. İnşallah böyle devam eder. Kurban Bayramları ilk gün ağırlıklı olarak kurban kesimleri, et, kavurma işleri ile geçirilir. Bizde öyle yapıyoruz. Köyde valide hanım yalnız yaşadığından bayramı seyranı fırsat buldukça yanında geçirmeye çalışıyoruz. Sağ olsunlar her bayram mutlaka 8 evlat, damat ve gelinler ile torunlar, hatta torunların çocukları mutlaka ana kucağı baba ocağında olmaya gayret ederiz. Bu bayram da öyle oluyor. Rabbim herkese evlatları ile torunları ile anne ve babası, dede ve nineleri ile nice güzel bayramlar geçirmeyi nasip eder.
Kurban Bayramı ayrı bir telaşa güzel bir uğraşı beraberinde getiriyor. Köyde iki yerde kurban kesimi yapılıyor yıllardır. Evinin önünde kesmek isteyen de kesiyor. Kurbanlık işi yapan iki girişimci yıllardır bir geleneği oturttu. Nereden baksanız 150'nin üzerinde kesim yapıldı iki yerde. Yaklaşık bu 600 e yakın hisse ediyor. Diğer zamanlar in ve cinin top oynadığı köyümüzde bu kesimler nedeniyle bir dönemler her gün yaşanan manzaraya şahit olduk. Cuma olması nedeniyle köyün camisi doldu taştı. Yıllarca kapalı kalan köyün kahvesi son bir yıldır açık. Kendini ayakta tutmakta zorlanıyor. Kahveci için kurban kesimi tam bir bayram oldu. Bizim Çıtır'ın işleri bir anda tıkırlaştı yani. Çıtır dediğimiz kahvecimiz bizim çocukluktan arkadaşımız Mehmet Çetin yani. Bu durumda gösteriyor ki insanın olduğu yerde hareketlilik de bereket de artıyor.
O nedenle insan odaklı her türlü yatırım, insan odaklı her türlü faaliyet ülkenin en ücra köşesinde ihmal edilmemelidir.
Bütün bunlar tamam da konuştuğumuz, görüştüğümüz insanlar bize Ankara'dan sual ediyorlar. Neler oluyor diye. Cevap verseniz ayrı dert, vermeseniz ayrı dert. Çok yoruma girmiyoruz. Çünkü vatandaş her şeyi bizden daha iyi görüyor, çok şeyi de bizden iyi değerlendiriyor. Hem sorulardan kaçmak hem de milletin nabzını tutmak için soruları tersine çevirmeye çalışıyoruz. Enteresan değerlendirmeler, farklı bakış açıları yakalıyoruz milletin söylediklerinden.
Vatandaşın yorum ve değerlendirmelerinden çıkardığım kadarı ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın referandumdan bu yana üstüne basa basa vurguladığı yenileşme büyük teveccüh görmüş. Aynı zaman da büyük beklentilere neden olmuş. Fakat kongre sürecine girilen süreçte bu yenileşme ve değişimin taban tarafından hiçbir şekilde hissedilmediği görülüyor.
Diğer taraftan FETÖ olayı konusunda algı daha değişmemiş ve üst düzey siyasi ve kripto düzeyde ki FETÖ'cüler yerine tabanda kilerle sınırlı kaldığı algısı devam ediyor. Bu durum Recep Tayyip Erdoğan karşıtları tarafından kullanılıyor. Siyasette ki yenileşme direncine karşılık vatandaş Recep Tayyip Erdoğan konusunda tereddüt yaşamazken alt kadrolar konusunda ciddi değişim beklentisine devam ediyor ve bu değişim yaşanmadığında alternatif arayışlarına kayacak. Daha önce aktardığım gözlemlerin teyidi niteliğinde kaydetmekte fayda var. Başarılı olup olmadıklarına bakmaksızın vatandaş AK Parti'nin milletvekili, belediye başkanı ve teşkilatlarında keskin bir değişim ve yenileşme istiyor. Bu değişim ve yenileşmeyi göremediği takdir de tavrı konusunda çok ciddi tereddütler yaşayacak. Bunun işaretleri çok net görülüyor tabanda. Vatandaş hem CHP hem de hem de yeni siyasi oluşumları karşıdan dikkatle izliyor. Toplumda var olan % 16'lardan az olmayan ve yerel yönetimler de % 25'elere ulaşan kararsızlar ordusu nedeniyle önemli bir değişim potansiyeli kenarda duruyor.