Ne kireç badanalı evlerde doğmuş olmak,
Ne ellerin hırsla yaban tutuşu,
Ne fabrikalarda biteviye üretilmekte olan kahır
İsmet Özel'in vicdanları çaresiz bırakan şiirindeki “fabrikalarda biteviye üretilen kahır” imgesi zihnimde 1 Mayısla örtüştü. Ne çok emekçi yaralanıyor, ne çok işçi ölüyor. Hem de ne pahasına? ILO'nun verilerine göre dünyada her yıl ortalama 2 milyon 300 bin işçi, çalışırken hayatını kaybediyor. Yani 15 saniyede bir işçi, hayatını kaybediyor, günde yaklaşık 6 bin 300 işçi çalışırken can veriyor. İş kazaları neticesi yaralanan, sakat kalanların sayısını bu rakamların yaklaşık 50 katı olarak düşünün. Yani her yıl 270 milyon iş kazası meydana geliyor.
Türkiye'de SGK verilerine göre 2014 yılında iş kazası sonucu ölen sigortalı sayısı 1626. Ülkemizde 2015 yılında 241.507 kişi iş kazası geçirmiş. Aslında her gün gazete ve televizyonlardan izleyip tanık olduğunuz iş kazası haberlerinden aşina olduğumuzdan durumun vahametini idrak etmek için istatistiklere de gerek yok.