Bütün bir sene boyunca yaşadığımız kurak dönemler uzayacak ve yağışlar azalacak. Ciğerlerimiz mesabesinde olan ormanlarımızda yangınlar sıklaşacak. Sıcaklık artışı ve kuraklık tarımı vuracak. Biyolojik çeşitlilikteki azalma Akdeniz bölgesindeki bitkilerin yaklaşık %50 oranında kaybedilmesine yol açacak. Eğer küresel sıcaklık artışı iki dereceye ulaşırsa...
Dünyamıza gelen güneş ışınlarının yaklaşık yarısı yeryüzünden yansıyarak geri döner. Ancak atmosferimiz bu ışınların uzaya çıkmasına izin vermez. Sera gazı denilen, karbondioksit, metan, su buharı, ozon gibi gazlardan oluşan küme sayesinde yeryüzünden yansıyan bu güneş ışınlarının bir kısmı tekrar yeryüzüne gönderilir. İşte tıpkı bir battaniye vazifesi gören bu sera gazları sayesinde yeryüzündeki ortalama sıcaklık artar ve ısı kaybı önlenmiş olur. Eğer bu mekanizma(sera gazları) olmasaydı dünyamızın ortalama sıcaklığı -18°C civarında olurdu ki pek çok canlı türünün hayatını sürdürebileceği bir sıcaklık değildir. Söz konusu mekanizmanın bu doğal etkisine “sera etkisi” deniliyor.
Sera gazlarındaki oransal değişmeler, örneğin karbondioksit miktarındaki artış(kömür, petrol gibi fosil yakıtların kullanımındaki artış nedeniyle) dünyanın ısısını sabitleyen bu mekanizmayı bozuyor. Yapılan hesaplamalara göre karbondioksit salınımındaki mevcut durum devam ederse 2060 yılında ortalama sıcaklıklardaki artışın 4 dereceyi bulacağı tahmin ediliyor. Sadece 2 derecelik sıcaklık artışının nelere yol açacağını yazımızın başında belirttik.
Dünya üzerinde yaşayan insanların tümü iklim değişikliği nedeniyle meydana gelen sorunlara doğrudan maruz kalıyor, su kalitesinde, yiyecek kalitesinde, ekosistemde, tarımda, endüstride, yerleşim yerlerinde ve ekonomide meydana gelen değişikliklerden ise dolaylı olarak etkileniyor. Bu durumun insan sağlığı üzerindeki etkisi korkunç, bulaşıcı hastalıklar, sıtma, ishal, kalp ve solunum hastalıkları, yetersiz beslenme vb. Tabii tahmin edileceği gibi bu olumsuzluklar en fazla fakir ülke insanlarını vuracaktır.
NE YAPMALI?
Küresel çapta bir sorun ancak küresel boyutta yapılacak işbirliği ve eylemlerle çözülebilir. Evvela karbon salınımını azaltacak enerji verimliliğini sağlayacak önlemler almak. İkinci olarak enerji ihtiyacını yenilenebilir enerji kaynaklarından karşılamak. Son olarakta orman kayıplarının önüne geçmek küresel çapta alınması gereken önlemlere örnek olarak sayılabilir. Ancak hemen her gerçekçi insan bilir ki ademoğlunda bulunan hırs nedeniyle dünya ülkeleri biraraya gelipte bu yaşamsal soruna bir çözüm bulmadı ve bulmayacak. Silahlanma ve teknoloji yarışı bütün hızıyla devam edecek, insan ve doğa kanının son damlasına kadar sömürülecek, hasılı insan kendi bindiği dalı kesmeye devam edecek.