Emeklilerin promosyon hayali gerçek oluyor. Konu yaklaşık 1 yılı aşkın süredir gündem de. Nihayet ifadeler somutlaştı, rakamlar netleşti. En başta 20'ye yakın özel ve devlet bankası ile başlayan görüşmelerde sona yaklaştıkça Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) devreye girdi ve toplamda 16 banka ile protokol anlaşması imzalandı.
Pazarlıklar sonunda her banka ile belli süreler için anlaşmalar yapılacak. Bu anlaşma süreleri içinde, emeklilere bir kereye mahsus olmak üzere promosyon ödemesi yapılacak.
Ülkemizde yaklaşık 12 milyon emekli var. Mevcut durumda emekliler PTT dahil 22 bankadan maaşlarını alıyor. Emeklilerin yıllık maaş miktarları 122 milyar lirayı buluyor. Bu büyük pasta, tüm bankaların iştahını kabartırken, promosyon dışında da rekabet yaşanıyor. Birçok banka emeklilerin, maaşlarını kendilerinden alması için çeşitli avantajlar sunuyor. Kimi banka faiz oranlarını düşürürken kimisi masraf almıyor.
Zaten kıt kanaat geçinen emeklilerin maaşlarını ipotek altına alacak bazı uygulamalara (kredili mevduat hesabı ve kredi kartı kullanma zorunluluğu gibi) tevessül eden bankalar, başta sivil toplum örgütlerinin ardından da Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığın tepkisi karşısında geri adım attılar.
Burada dikkatleri çekmek istediğim bir konuyu paylaşmak istiyorum. Maaş hesabı olması karşılığında promosyon alan kesim bu güne kadar kamu çalışanlarıydı. Şimdi bu gruba Sosyal Güvenlik Sistemine kayıtlı bütün emekliler de ilave edildi. Ancak toplumun büyük yekununu oluşturan özel sektör çalışanlarına ilişkin bu türden bir düzenleme neden yok? Toplumsal adaletin sağlanması açısından, özel sektör çalışanları da bu haktan yararlansa fena mı olur?