Ardı ardına gelen doktor intiharları ile dikkatler sağlık çalışanlarının omuzlarındaki yükün ne denli ağır olduğuna yönelmişti. Henüz 26 yaşındaki bir doktor intihar etmeden önce bıraktığı mektupta gerekçeleri arasında “lanet hastaneler doktorlara yüklenip durmasın” ifadesini de yazmıştı. Aynı gün biri cerrah diğeri tıp öğrencisi iki sağlıkçının intiharı ciddi bir sinyal niteliğinde.
Sağlık Bakanı Demircan da sorunun farkında olmalı ki, “Sağlık hizmeti verenler maalesef fazla çalışmak zorunda. Arz ve talep noktasında baktığımızda doktor açığımız varsa mevcut doktorunuz fazla çalışıyor demektir bu kadar açık yani. Hemşire açığımız varsa mevcut hemşiremiz fazla çalışıyor demektir.” beyanıyla bunu dile getiriyor. Diğer yandan Türk Tabipler Birliği sağlık çalışanlarının, işe bağlı yaşadıkları sıkıntıları şöyle dile getirmişti, “Bir kısmı işini bırakıyor, bir kısmı eşinden ayrılıyor. Çok yüksek boşanma oranları var. Ailevi sorunlar yaşıyorlar. Kişinin yatırımı da yoksa aşırı çalışmak zorunda kalıyor.” Türkiye’de fiili olarak çalışma saatlerinin haftalık 90 saate kadar çıktığı ifade ediliyor. Pek çok devlet hastanesinde bir hastaya topu topu 10 dakika ayrılabildiğini hepimiz biliyoruz.
Sorunun teşhisini yapan Sağlık Bakanı çözüm önerisini de açık biçimde sunuyor, “Peki, nasıl çözeceksiniz? Çalışma şartlarını iyileştireceksiniz, sürenin ilavesinde adil davranacaksınız, normlara uymaya gayret edeceksiniz ve çalışan sayısını hızla artıracaksınız başka yolu yok.”
Sağlık Bakanının yaptığı açıklamalar içinde özellikle “esnek çalı...