Bismillahirrahmanirrahim;
MİLLET olarak ilginç bir resmi tarih anlatımımız var. Özellikle düşmanlarımızın kimliğini, ihanetlerini, tuzak ve entrikalarını net olarak yeni nesillere anlatamıyoruz. Bunun yerine maksadı tam ifade etmeyen veya teğet geçen cümleler kuruyoruz. Bilerek mi, bilmeyerek mi yapıldığından endişeliyim ama bu yaklaşım yeni nesilleri yeteri kadar aydınlatmıyor. İnsanımızda düşmanlarımıza karşı dikkat, duyarlılık ve şuur uyanıklığı oluşturamıyor.
Savaşlarımızı anlatırken, “düşmanlar”, yedi düvel”, “müstevliler”, “işgalciler” gibi ifadeler kullanılıyor ama bunların kimler olduğu, entrikaları, hangi ihanetleri yaptıkları analizleriyle anlatılmıyor. Böyle olunca düşmanlarımızı dost sanıyor; tuzaklarına karşı hazırlıksız yakalanıyoruz; başımıza büyük sıkıntılar geliyor.
Vatandaşımız, birleşik haçlı ordularının 1099’da Kudüs’ü işgal ederek 70.000’den fazla Müslümanı katlettiğini; Çanakkale’de Hıristiyan ordularının Osmanlı’nın şahsında İslam’ı yok etme ve milletimizi haritadan silme entrikalarını bilse; hiç İngiltere’ye, Fransa’ya, Rusya’ya güvenir mi? Onları “kadim dost”, “stratejik ortak” olarak görür mü? Onları över, onlara benzemek için AB Bakanlığı kurar, okullarda AB’yi öven yarışma programları yaptırır mı?
15 Temmuz tazeliğini koruyor. ABD’nin öncülüğünde Avrupalılar darbe girişimini İncirlik’te planladı; hazırlık ve tatbikatını yaptı. İncirlik’i “Darbe Komuta Merkezi” olarak kullandı. Allah korusun, darbe başarılı olsaydı, ülkemizin durumunu düşünmek bile istemiyorum.