ABD'nin (Chrest Foundation Vakfı vasıtasıyla) fonladığı
Ruşen Çakır hakkında çok yazan çizen oldu ama
Melih Altınok'un dünkü yazısı
bence en eğlencelisiydi.
Hay Allah müstahakını versin Melih, nerden aklına geldi
NOKTA dergisinin o efsanevi kapağı?
Hangi kapak mı?
Melih'in köşesinde fotoğrafı vardı ama ben yine de bir cümleyle
özetleyeyim:
Klozete benzetilen İstanbul
Üniversitesi'nin üstüne dönemin YÖK Başkanı
İhsan Doğramacı oturmuş hacetini gideriyordu.
Tabii ki montajdı...
Peki bu montajı nasıl başarmışlardı?
Öyle ya, montaj için de bir adet çıplak popoya ihtiyaçları vardı.
Koskoca YÖK Başkanı Prof.
Doğramacı'yı soyunduramayacaklarına göre uygun bir
popo bulmaları şarttı.
Melih arkadaşımızın naklettiğine göre:
NOKTA dergisinin genel yayın yönetmeni (ışıklar içinde yatası)
Arda Uskan, İhsan Doğramacı'nın
kafasını kep giyerken eğilmiş şekilde yerleştirdikten sonra,
"Sıra işin en...