Sanatçı makulesinin "siyasi" olaylardaki tavrını Yılmaz
Erdoğan'dan işaret bekleyenler ile beklemeyenler şeklinde
tasnif edersek dilimiz şişmez.
İşaret beklemeyenlerin tavrı ortada. Barış Pınarı
Harekatı'na ilk günden beri destek mesajları
veriyorlar.
Diğerleri adeta "sukut suikastı" uyguluyor.
Halbuki entipüften meselelerde tozu dumana katan bunlardı.
Cem Yılmaz bunlardan biriydi.
Nihayet dün sessizliğini Twitter marifetiyle bozmuş. Bir
gösterisinin gelirini Mehmetçik Vakfı'na bağışlayacakmış.
Hiç yoktan iyidir. Lakin böylesi günlerde ondan istenen / beklenen
üç beş kuruş para değildi. Harici ve dahili
"bozgunculara" karşı moral vermek, en azından,
Barış Pınarı Harekatı'nda Mehmetçiğin yanında olduğunu net bir
şekilde beyan etmekti.
Ha bu arada, meseleyi başka yerlere çekmek isteyen iblis kafalılar
için kıymet hükmümüzü belirtelim:
Ekrem Bey'in "hemşerim" olması beni ne kadar
ilgilendiriyorsa Yılmaz
Erdoğan'ın Kürt olmaklığı da o kadar
ilgilendiriyor.
Hiç kimse "beni şu ırktan / şu kavimden, şu bölgede yarat" diye
Allah'a hâşâ sipariş vermez.
Demem o ki, meselenin Kürt veya Türk olmakla zerre alakası
yoktur.
Barış Pınarı Harekatı'nın nihai hedefi, Kürt ve Türk'ün barış ve
esenlik içinde bölgede sürgit yaşamasını tesis etmektir.
Müstevlilerin hedefi de Kürt'ü - Türk'ü birbirine kırdırmak,
vatanımızı paramparça etmektir.
Zaten mahut terör örgütünü binlerce TIR
silahla teçhiz ederek bu hedefe koşmuşlardır.
Uzun lafın kısası, Barış Pınarı
Harekatı müstevlilerin bu hedefini başlarına
geçirme harekatıdır.
Gelgelelim, öz vatanımızda teröre karşı vatan savunmasından
rahatsız olanlar var.
CHP'li Özgür Özel'in kankası Merdan
Yanardağ gibi bunu açık seçik şekilde ortaya koyanlar
önemli değil.
Bunları herkes ibretle izliyor.
Bir de sureti haktan görünüp "sinsilik" yapan yeni
Samanyolu TV'nin o algı operatörü var.
Nasıl ki fareler üfürdükleri yerden kemirir, bu sinsi de öyle.
Barış Pınarı Harekatı dolayımında ilk günden "rahatsızım" demişti.
İşin tuhafı, malum kankası da anında sufleyi kaptı: "Kafam
rahat değil" dedi, iyi mi?
Artık nasıl bir kafaysa.
Halbuki, ABD binlerce TIR silahla terör örgütünü teçhiz ederken
kafası rahattı.
"Fırat'ın doğusuna geçeceğiz, siz de mal mal bakacaksınız" diyen
Demirtaş'ın görüşlerine bayıldığını söylerken de
kafa konforu gayet yerindeydi.
Ne zaman ki Mehmetçik müstevli lejyonerlerine karşı harekete geçti
buterlinin kafası rahatsızlandı.
Sinsi geçen gün de Trump'ın
açıklamaları üzerinde algı faaliyetini yürüttü.
Hülasa edecek olursak dediği şu: Başkan Erdoğan herkese gider
yapıyor da Tramp'ın açıklamalarına neden "Ey Amerika" demiyor?
Ey sinsi...
17- 25 Aralık'tan 15 Temmuz'a kadar Amerika'ya
"tillahına" kadar "ey" çekilirken, Amerikan taşeronu diğer terör
örgütü "hendeklere" gömülürken yaptığın haberler ortada, ne
konuşuyorsun?
Türkiye'ye engel olmadığı / olamadığı için Pentagon, Kongre, İsrail
Lobisi Trump'tan rahatsız, sen neden bahsediyorsun?
Yeter artık, milleti enayi yerine koymayı bırak.
Sevgili Uğur Dündar'ın köşesinden Emekli
Büyükelçimiz Şükrü Elekdağsöyleşisini
oku.
Sen de oku Yılmaz.
Tamam anlıyorum, çok ağır mahalle baskısı altındasın. Operasyonun
ilk gününde Başkan Erdoğan'a "dik dur eğilme, yanındayız, canımı
ye" demiştin. Çok geçmeden dağıldın.
Hem de, "PKK için gitmiyoruz / Amerikan
vatandaşlarının vergi yükünü hafifletmek için
gidiyoruz." diyecek kadar.
İstediğin kadar muhalif ol, yeter ki Uğur Dündar
kadar dürüst ol, canımı ye be kardeşim.