Ortaköy saldırısının hemen ardından NATO'nun patronu ABD'nin
verdiği “tepki” gayet manidardı.
İlk açıklama Başkan Obama'dan geldi: Türkiye'nin gerek duyabileceği
yardımlar konusunda “direktifler” verdiğini açıkladı.
İlginçti…
Fetullahçı terör örgütü (FETÖ) 15 Temmuz'da tanklarla ve savaş
uçaklarıyla onca insanımızı katledip Meclis'imizi bombaladığında
bile “direktifler” vermemişti.
O vakit zevahiri kurtarmak cinsinden de olsa “kınama” mesajı
vermesi için bir hayli beklemek gerekti.
Halbuki Ortaköy katliamından sonra hiç beklemek zorunda
kalmadığımız şekilde açıklamalar peş peşe geldi.
İkinci açıklamayı, ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mark Toner
yaptı. “NATO müttefikimiz Türkiye'yle teröre karşı dayanışma
halindeyiz…” dedi.
Ne güzel değil mi?
“Stratejik müttefikimiz” ABD koskoca NATO'yla birlikte yanımızda.
İlelebet sırtımız yere gelmez artık.
Dahası, kralı bize yan bakamaz, terör dediğiniz nedir ki.
Aslında bir süre önce gerçekleşen (polislerimizin katledildiği)
Dolmabahçe saldırısında da NATO'nun yanımızda olduğu adeta gözümüze
sokulmuştu ama görememiştik.
Zira kullanılan patlayıcının ancak NATO'nun cephane envanterinde
olacağını uzmanlar belirtmişti.
Demek ki…
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mark Toner'ın “NATO müttefikimiz
Türkiye'yle teröre karşı dayanışma halindeyiz…” sözünü kulağımıza
küpe yapmamız lazım.