ABD "ablukasına" karşı direnenleri itibarsızlaştırmaya çalışmak
için ne yapacaklarını hepten şaşırdılar.
Hem de "6. Filo'ya selam duruyordunuz" diyecek kadar!
Aynı bozguncu kafa, benzer "gerekçeyi" FETÖ konusunda da
çalıştırmıştı.
"FETÖ'nün kumpas malzemeleri üzerinden siyaset yapmakla, FETÖ'ye
siyasi ayağı mesabesinde hizmet veriyorsunuz" denildiğinde, "Ama
siz de FETÖ'yle birlikteydiniz" cevabını vermişlerdi.
Şu an neredesin muhterem, mesele orda!
Nerde duruyorsun?
Türkiye'nin yanında mı yoksa müstevlilerin ve taşeronların yanında
mı?
Mesela, taşeron teröre karşı Mehmetçiğin verdiği mücadeleye "Saray
savaşı" diyordun, hâlâ orda mısın?
Neyin peşindesin?
6. Filo hadisesi 1969'da yaşandı şimdi 2018'deyiz, hangi
pozisyonuna gerekçe üretmenin telaşı içindesin?
Soğuk savaş döneminde, Sovyet Rusya'ya karşı utanç verici bir şekilde kullanılmışlardı.
Daha sonra da "yeşil kuşak" planının gönüllü neferlerine dönüşmüşlerdi.
Oldukça kullanışlı aptallardı.
Doların üzerinde In God We Trust (Tanrı'ya güveniriz) yazdığı için ABD'yi "ehven-i şer" gören o "neo - nurcu" kafayla maluldüler.
Zaten böyle böyle ABD'yi "anavatan" edindiler. Derken, ibretle izliyorsunuz işte; Allah'ları ABD oldu!..
Biz bunların İslam anlayışına "Amerikancı İslam" diye karşı çıkarken...
Siz, Irkçı Siyonist İsrail'in katlettiği Uğur Mumcu'nun ardından dolmuşa gelip "Komünistler Moskova'ya" diyenlere nazire edercesine...
"Mollalar İran'a" diyordunuz...
Üstelik "Cennete giden yol İran içinden geçse ben o cennete girmem..." diyen Fetullah'la senkronize biçimde. *** Gerçi, "mezhep savaşına" aşermeyi "İslamcılık" diye pazarlayanlar sizden pek farklı değillerdi.
Aralarında İsrail'le birlikte olup İran'la savaşmaktan dem vuran reziller bile vardı.
Başkan Erdoğan'a "İrancı" diyen Fetullahçılar gibi (mezhep savaşına karşı çıktığımız için) onlar da bize "İrancı" diyorlardı.
Hatta rahmetli Akif Emre, Prof. Mahmut Erol Kılıç ve fakire "kanlı bildirilerle" ölüm tehdidinde bulunmuşlardı.
Suçumuz mu?
Emperyalist müstevlilerin Suriye dahil Ortadoğu'da kurduğu tuzağı (Üstadımız Sezai Karakoç gibi) göstermekten ibaretti.
Meraklısına not:
O alçak bildiri hâlâ soruşturulmadı.
Hikmetini kim bilir acaba?
Rus uçağı düşürüldüğü gün "Putin ve Erdoğan'a operasyondur bu" dediğim için bana "Rusçu" diyerek hakaret eden (menfaati bittiği için taze muhalif olan o muhteremin damadı) mi bilir, yoksa fakire "terbiyesiz" diyen o "umumi sekreter" mi?
Bilemiyorum...