Bunların bir televizyon kanalının elemanı, adeta tırnaklarıyla
kazıdığı enkazdan çoluğunu çocuğunu çıkaran adamın burnuna
mikrofonu dayayıp, "Devlet yok, değil mi?.." diye soruyor.
Depremzede, "Devlet de var, hükümet de var, asker de var..."
diyor.
Lakin bunların elemanı vazgeçmiyor, depremzedeyi ikna etmek için
yırtınıyor: "Ama siz bunları hak etmiyorsunuz. Şu halinize bakın!
Devlet yok, değil mi, devlet yok!.."
FOX TV'nin genel yayın yönetmeni de AFAD'ı itibarsızlaştırmak için
dillendirdiği bir yalanı kendi yandaşı bir gazeteci tarafından
canlı yayında yüzüne vurulunca, "Fark etmez, bunlardan beklenir..."
diyecek kadar tozutabiliyor. Bozgunculuk için yapmayacakları
kepazelik yok.
Milli Mücadele'nin ilk gününden itibaren susmak bilmeyen Ali
Kemal'lerin mütareke basını gibi.
Bir yanda bir can daha enkazın altından kurtulduğunda sevinçten
gözyaşları döken bu aziz millet var, bir yanda da "Devlet yok,
asker yok, polis yok, hükümet enkazın altında kaldı..." dedirtmek
için yırtınan bu bozguncu güruh!
Aziz milletimizin ruh iklimine kökten düşman Fransız Charlie Hebdo
dergisi, Kahramanmaraş depremi için "Tankları göndermeye gerek
kalmadı..." demişti ya...