Top oynamamızı istemeyen, dahası her fırsatta topumuzu kesen
komşu apartmanın en üst katındaki Meskune Teyze'nin üzerimize bir
kova su boca ettiği gün "ölmesini" dileyince annem azarlamış, "Hiç
kimsenin ölmesini isteme oğlum!" demişti, "Herkes yerini
doldurur..."
Henüz ilk mektebe gidiyordum.
Herkesin öleceğini biliyordum elbette ama herkesi bekleyen bir
yerin olduğunu bilmiyordum.
Demek ki, insanların birbirini çiğnemek pahasına elde etmek
istedikleri yerlerin dışında bambaşka bir yer daha vardı.
Zengin veya fakir, mazlum veya zalim, yaşlı veya genç istisnasız
herkesin dolduracağı bir yer.
Bu hakikatin künhüne varanlar, son durak mesabesindeki bu yere bir
başkasının daha erken varmasından sevinç duyamaz.
"Her can ölümü tadacak..."
Erken varan sırasını savar sadece.
Modern zamanlarda ölüye de ölüme de saygı kalmadı. O kadar
ki...