An geliyor sazınızla sözünüzle “Türkiye
Türklerindir" sofrasını mest ediyorsunuz, an
geliyor Brüksel'e
gidip NATO'nunTürkiye'ye
müdahale etmesini istiyorsunuz.
Gençsiniz, kıvraksınız, ağzınız da iyi laf yapıyor.
Müthiş de “iftira" atma yeteneğiniz
var.
Mesela, 7 Haziran seçim
sürecinde, Adana'daki bombalamanın hemen
ardından “bombacı…" demiştiniz Sayın
Cumhurbaşkanı'na.
Ne ki, bir iki gün sonra mahut
bombalamayı DHKP-C'nin gerçekleştirdiği
ortaya çıktı.
Ne yaptınız? Özür mü dilediniz. Hayır. Kulağınızın üzerine
yattınız…
Ayıp ettiniz!
Seçimden önce Star gazetesini elinize
alıp sallaya sallaya hedef göstermiştiniz.
Star Medya Grubu Başkanı Murat Sancak'a geçen
hafta suikast düzenlendi, şimdi biz de
size “Suikastçı" mı diyelim?
Hayır, demeyelim.
Böyle destursuz “yaftalamayı" kendimize yakıştırmayalım.
Lakin siz yakıştırıyorsunuz, galiba bunu da huy edindiniz.
ABD dönüşü yaptığınız çağrıyla
da Kobani'yi istismar ederek 53
vatandaşımızın katledilmesine neden olmuştunuz. Özür
dilemek yerine boncuk boncuk terler dökmekle yetinmiştiniz.
Suruç katliamında da benzer tavır
takındınız