Salih Tuna Yeni Şafak Gazetesi

Beyaz’a sakın bunu yapmayın demeye kalmadı

Beyaz'la, vaktiyle yapımcılığını ve yönetmenliğini de yapan ortak dostumuz sevgili Oğuz Koloğlu vesilesiyle aynı masa etrafında birkaç lakırdı etmiş, yıllar önce de bir...

12 Ocak 2016 | 5.561 okunma

Beyaz'la, vaktiyle yapımcılığını ve yönetmenliğini de yapan ortak dostumuz sevgili Oğuz Koloğlu vesilesiyle aynı masa etrafında birkaç lakırdı etmiş, yıllar önce de bir telefon görüşmesi yapmıştık.

Bunun dışında da yollarımız hiç kesişmedi.

Bu oldukça sınırlı görüşmelerden edindiğim izlenim şuncağızdan ibaretti: “Bu çocuk olmuş!”

Burdaki “olmuşluğun”, Shakespeare marifeti, “Olmak ya da olmamak” durumuyla uzaktan yakından alakası yoktu.

Sonuçta televizyon yoluyla elde edilen bir “oluştan” söz ediyoruz.

Kanal 6'da (evet, vaktiyle böyle bir televizyon kanalı vardı) “olacağı” belliydi ve “oldu.”

Bu “oluş”un doğal sonucu olarak da hep akredite sularda yüzmeye özen gösterdi.

Faili meçhullerden geçilmediği dönemde, “On yılda on beş milyon genç yarattık her yaştan” mısraını adeta kendinden geçercesine terennüm etti.

“Kürtçe bir klip çekeceğim” dediği için Ahmet Kaya'ya öz yurdunda “sittir çekenleri” alkışlayanların yanında yer aldı. Bir başka ifadeyle, “Vay şerefsiz” manşetini atan Aydın Doğan'ın amiral gemisiyle yolculuk yaptı.

28 Şubat sürecinde de, (demokrasiye tankla balans ayarı yapan)Org. Çevik Bir'in cumhurbaşkanı adayı olduğunu ilan etti.

Hülasa, yeni yerleştiği “beyazların mahallesinden” dışlanmamak için ne gerekiyorsa onu yaptı.

Lakin devir çok hızlı değişiyordu.

Hele son zamanlarda öyle akıl almaz bir hızla değişiyordu ki, ayak uydurmak için ya “adam” olmak ya da “yılanın belini kıracak kadar kıvrak olmak” icap ediyordu.

Misal, Ertuğrul Özkök, 7 Haziran sonrası, “Müslümanlar henüz dayak yemedi” diyerek aba altından sopa gösterirken, 1 Kasım sonrası adeta kendi kendini sopayla döverek yaranmaya çalıştı.

Beyaz işte bu baş döndürücü hıza ayak uyduramadı.

Can Dündar'ların Türk polisini “gestapo” veya “işgal kuvvetleri” gibi göstermek için “çocukları TOMA'larla eziyorlar” tezvirini yaydığı, “gidip bir TOMA'nın altında yatacağım” ayaklarına yattığı dönemde kaldı.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Kendi silahını gömdü 23 Kasım 2024 | 308 Okunma Onlara da yâr etmezmiş 21 Kasım 2024 | 609 Okunma Bombayı kendisi koydu 20 Kasım 2024 | 646 Okunma Haksız tartışma bu 19 Kasım 2024 | 911 Okunma İsmet Özel, Seyyid Kutub ve molla 16 Kasım 2024 | 1.469 Okunma