Bir elin parmakları kadar azdık ama
Davutoğlu'nun "Suriye politikasına" ilk günden
itibaren karşı çıktık. Bedelini de envaiçeşit karalama
kampanyalarına maruz kalarak ödedik.
"Suriye tuzaktır" diyen merhum Sezai Karakoç
üstadımıza dil uzatacak kadar tozutmuşlardı.
Bir defasında da merhum Akif Emre, Prof.
Mahmut Erol Kılıç ve fakiri ölüm
bildirileriyle tehdit etmişlerdi.
Davutoğlu muhipleri başta olmak üzere tekfirci
entegristlerin yaptıkları yanlarına kâr kaldı.
Bize kalan da "Suriye politikasının" komplikasyonları arasında yer
alan Suriyeli sığınmacı veya göçmen "sorunundan" ibaret.
"Küresel sistem yandaşı
muhalefetimizin" sığınmacılar üzerinden toplumsal
kaos çıkarmaya...