28 Şubat süreci orduya “içerden” kumpas kurdu, “paralel yapı”dışardan. Lakin her iki kumpas da aynı merkezin“hizmetçisiydi.”
Başka ifadeyle söyleyecek olursak, orduya harici ve dahili kuşatma/kumpas aynı merkezden yönetildi.
“Paralel yapının” son günlerdeki imza kampanyalarında başrol oynayanlardan Cengiz Çandar, 28 Şubat'ın hangi merkezden yönetildiğini şöyle anlatmıştı: “Meğer 28 Şubat'tan iki hafta sonra, 12 Mart Cumartesi günü Washington'da Dışişleri Bakanı Albright'ın çağrısıyla bakanlığın yedinci katında, Türkiye toplantısı yapılmış. Bernard Lewis, Paul Wolfowitz, Richard Perle hepsi orada. Türkiye'ye ilişkin olarak ne yapılmalı, o gün konuşulmuş. Toplantıdan çıkan sonuç, 'doğrudan askerî bir darbe olmadan bu hükümet gitmeli' olmuş…”
Paralel yapının merkez üssünün nerde olduğunu kimseciklerin anlatmasına da ihtiyaç yok, ayan beyan ortada.
Her iki kumpas da biribirinin mütemmim cüzüdür. Ben bunu bilir bunu söylerim.
Şayet 28 Şubat'ta çocuklarımızın yaz aylarında Kur'an öğrenmelerine bile yasak getirecek kadar bu milletin dinine “savaş” açılmamış olsaydı,“paralel yapının” orduya “kumpas” kurmasına bu millet ne yapar eder izin vermezdi.