Demem o ki CHP'yle aramda böylesi bir ünsiyet var.
Haliyle, hiçbir zaman "ne halleri varsa görsünler, bana ne" deyip
geçmem, üzüldüklerinde ben de üzülürüm.
Gerçi son zamanlarda CHP'nin benim düşünmeme ihtiyacı yok; FETÖ'den
AKP'li fırıldaklara kadar çok düşüneni var.
Lakin, onlar iyi gün dostu, nasıl desem, konjonktürel. Övünmek gibi
olmasın, ben öyle değilim, şahidim de yere yakın Asuman...
Bugün bu köşecikte, AK Partili okurlarımın müsaadesiyle, CHP'li
okurlarımla baş başa konuşmak, hasbıhal etmek istiyorum...
Sevgili CHP'li okurlarım, öncelikle hiçbir ayrım gözetmeksizin
hepinizi çok seviyorum.
İçinizde CHP'nin genel başkanlık koltuğunda hâlâ İsmet İnönü'nün
oturduğunu sanan kimse kalmamıştır bundan eminim ama CHP'yi
"Atatürk'ün partisi" sananlar zibil gibi.
"Atatürk'ün partisi olduğu için mi FETÖ ve PKK İstanbul belediye
başkan adayını açıktan açığa destekliyor" diye sorup da keyfinizi
bozacak değilim.
Halden bilmez değilim. Ömrünüz muhalefette geçti. İktidar olmak
için en sonunda "her duruma müsait" hale geldiniz.