KHK ile işlerinden atılan iki yurdum insanı (Nuriye Gülmen ve Semih Özakça) bugün itibariyle açlık grevinde 66 güne ulaştılar.
Sanırım bu bir rekor.
Malumunuz, bir insan evladı en fazla 60 gün açlığa dayanabilir. (Elbette su içmek şartıyla, yoksa 7 günde maazallah tahtalı köyü boylar.)
Aman nazar değmesin.
Nasıl desem, hep böyle zinde kalıp nice 66 günler görsünler. Hatta mümkünse işlerine dönsünler. Bizi üzmesinler.
Bir daha da DHKP- C eylemlerine destek vermesinler.
Zira, araştırma görevlisi olarak üniversitede çalışan KESK üyesi Nuriye Gülmen DHKP- C eylemlerine destek verdiği için açığa alınmıştı.
E dolayısıyla DHKP - C, HDP / PKK ve CHP'li vekiller falan alabildiğine destek veriyor mezkur açlık grevine.
“Açlığımızı halaylarımızı paylaştıkça büyüyoruz, çoğalıyoruz...” gibi ajitatif söylemler eşliğinde halaylar, türküler, vardiyalı (birer günlük dönüşümlü) açlık grevleri gırla gidiyor.
CHP'li 30 milletvekili de Başbakan Yıldırım'a gönderdikleri mektupta, “telafisi mümkün olmayan sağlık sorunları riski göz önüne alınarak durumlarının tekrar incelenmesi ve görevlerine iadeleri…” şeklinde bir ifadeye yer vermişler.
“Telafisi mümkün olmayan sağlık sorunları” alegorisine hasseden dikkat isterim.