Sayın Abdullah Gül'ün eski başdanışmanı mı sözcüsü mü nedir,
Ahmet Sever adlı bir şahıs var; her fırsatta Sayın Erdoğan'a
demediğini bırakmıyor.
Bu ne bitmez kin, bu ne amansız garez, bu ne menem nefrettir
arkadaş. Takıntılı Hasan Paşa (Cemal Paşa'nın torunu) veya Altan
Biraderler o kadar değil.
Kripto paralelci midir yoksa cibilliyeti ancak buna mı elveriyor,
anlamadım gitti.
Abdullah Gül'ün sözcülüğünü yapmış ama, Fethullah Gülen'in veya
Kılıçdaroğlu'nun veya Şimon Peres'in sözcüsü gibi konuşuyor.
Sayın Gül'ün ifadesiyle, “insan gerçekten de hayret ediyor.”
Zira…
Dönemin Başbakanı ve AK Parti Genel Başkanı Sayın Erdoğan,
“Cumhurbaşkanı adayımız Abdullah Gül kardeşimdir” demiş, Gül de
cumhurbaşkanımız olmuştu.
Ahmet Sever adlı şahıs da bu vesileyle Cumhurbaşkanı sözcüsü
makamını işgal etmişti. Bunun intikamını mı alıyor, bu kin bu
nefret nedir?!
O değil de, böyle bir “sözcüye” rağmen Erdoğan ve Gül dost
kalabilmişlerse ikisini de tebrik etmek gerekir.
Gül'e zaten düşman olarak bu adam yeter.
Kitap yazıyor, yetmiyor; röportajlar yapıyor, kesmiyor; hülasa,
Erdoğan'a saldırmak için kıpraşıp duruyor.
Gül'den başka kimseciklere de zarar vermiyor. Sanki dersin 11.
Cumhurbaşkanımızı itibarsızlaştırmak için uğraşıyor.
En son olarak, paralelcilerin ele geçirdiği Cumhuriyet gazetesine
konuşmuş. Erdoğan nefretiyle malul bildik lakırdılar işte.