Sene 1965… Çapa Yüksek Öğretmen Okulu'nda 'Mehmet Akif'i Anma
Günü.' Konuşmacılar arasında birkaç profesör ve Üstad… Üstad, bir
Türkoloji profesörüyle yan yana oturuyor. Türkoloji profesörü
kalkıyor, konuşmasını yapıyor… Akif'i zorlayıcı ve saptırıcı bir
yorumlamayla günümüzün değer yargıları muvacehesinde şirin ve
sevimli gösterme çaba ve telaşı içinde bir konuşma… Türkoloji
profesörü sandalyesine otururken Üstad elini sıkıyor ve biz derhal
kafamızı uzatıyoruz ne dediğini duyabilmek için:
“ - Cehaletinizi tebrik ederim!..”
Yukarıdaki satırları Kayseri'nin yetiştirdiği en büyük dava
adamlarından (Allah ömrüne bereket versin) Ali Biraderoğlu'nun
“Necip Fazıl ve Büyük Doğu” kitabından iktibas ettim.
Sayın Biraderoğlu'ndan daha evvel de bir vesileyle
bahsetmiştim.
Zaman gazetesinin “kendine jilet atan adam”ı, paralelcilerin 17
Aralık'ta yapmaya çalıştıkları darbeye direnen “dönemin başbakanı”
Sayın Erdoğan'a, dönemin cumhurbaşkanı Sayın Gül'ün ihanet etmesini
istiyordu.
Ben de demiştim ki: