"VAR'da belirlendi ya ofsayt işte, gol değil" dersin; "Buz gibi
de goldü, VAR ofsayt çizgisini yanlış çizdi!" diye itiraz eder.
Hülasa, izlediğin aynı maçtaki pozisyon hakkında bile VAR'a rağmen
hiçbir yere varamazsın.
Zira taraftarlık "hakkaniyetli" olmaktan ziyade, doğası gereği
kazanmak odaklıdır. "Vur kır parçala, bu maçı kazan" tezahüratları
tribünleri tevekkeli çiçeklendirmiyor.
Bu da gayet doğaldır...
Doğal olmayan, herhangi bir maçtaki pozisyonu yıllar önceki bir
maçtaki pozisyonun üzerinden hükme bağlama gayretidir.
Mesela, sen tuttuğun takımın aleyhine verilen haksız bir kararı
eleştirirsin, o da kalkar sana fi tarihinde başka bir maçtaki
pozisyonun görüntüsünü gösterip, "Bak, bizim de golümüz
sayılmamıştı..." der. (Sosyal medya marifetiyle arşiv görüntülerine
kolaylıkla ulaşmış olmaklıklarından mıdır nedir, son yıllarda moda
bu.)
Taraftarlıkta "Suimisal emsal olmaz" kuralı çalışmaz. Günün maçının
hesabı 30 yıl öncesinin maçı üzerinden kesilir. Adeta kan davası
gibi.
Taraftarın derdi beni germez, tartışmayı istedikleri tarihteki bir
maça kadar taşıyabilirler; Papazın Çayırı'na kadar yolu var.
Lakin aynı acayip mantık siyasi...