Gazete patronlarının saraylarında hükümet kabineleri kurduğunuz
günlere dönersek ne olur?
Yani ne çıkar Türkiye'yi eskiye
çevirirseniz?!
Eskiye…
Bankaları hortumladığınız, gazeteleri garnizon çıktıları haline
getirdiğiniz, vesayet kurumlarının her törende seçilmişleri
aşağılamasına methiye düzdüğünüz günlere dönersek ne olur?
Ne olur yani Morton Abromowitzlerin, Eric
Edelmanların“Erdoğan ve AK Parti'yi bitirme planını”
başarıyla uygularsanız?
Ekonomiyi sandıktan çıkan irade yerine faizci hortumcuların
yönettiği, mafyöz çetelerin kol gezdiği, doymak bilmeyen iştahla
halkın kanını emdiğiniz Türkiye geri gelse, bunu da bize
“restorasyon” diye yuttursanız ne çıkar?
Sahi…
“Vay
şerefsiz” manşetleriyle Ahmet
Kaya'nın hayatını kararttığınız,“411 el kaosa
kalktı” diyerek Meclis iradesini
iplemeyecek kadar densizleştiğiniz günlere dönsek veya
çocuklarımıza yaz aylarındaKur'an öğretmenin
yasak olduğu günler geri gelse ne olur?
Zaten o günlerden gelmedik mi?
O günler çok uzundu, sadece 28 Şubat'la kaim
değildi. Menderes'i asarken
de Özal'a, “diktatör”
dediğinizde de o günlerden geçiyorduk.