Bekliyor ve umut ediyorlardı ki Rusya Lideri
Putin, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a soğuk
davransın.
Ukrayna'nın Neo-Nazi Taburu elebaşlarını
Zelenski'ye teslim ettin; Mavi Akım doğalgaz
hattına insansız hava araçlarıyla saldırı düzenleyen Ukrayna'ya
İHA/SİHA satıyorsun; NATO'nun Rusya'ya karşı
genişletilme projesi çerçevesinde İsveç'in NATO
üyeliğine alınmasına karşı çıkmaktan da vazgeçtin desin...
Madem öyle işte böyle desin.
Yani, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı görüşme öncesinde
biraz bekletsin veya ne bileyim, Fransa Cumhurbaşkanı
Macron'a yaptığı gibi uçtan uca kocaman bir masa
etrafında görüşsün. Mümkünse somurtsun, hiç güler yüz
göstermesin.
Arzu ve beklentileri böyleydi.
Doğrusunu isterseniz, Putin'in danışmanlarından
Dugin'in açıklamasına muttali olunca ben de biraz
endişe etmiştim.
Zira, Rus siyaset bilimci bir hafta evvel, "Erdoğan, Moskova ile
müzakerelerin kendi tekelinde olduğunu ve artık ne isterse
yapabileceğini, hatta Putin ile yapılan anlaşmayı ihlal ederek
Azak'taki toplu katliamcıları serbest bırakabileceğini...