Bunlar 2011'den evvel öylesine aşırı AK Partiliydiler ki,
herhangi bir konuda minik bir eleştiri yapsanız canınıza
okurlardı.
Nedim Şener'in suçu ne, demiştim de, Zaman
gazetesinin Dumanlı Ekrem'i, “Burada
olan, kara propaganda seylâplarına kapılarak sağa sola savrulan
bazı iyi niyetli insanlara oluyor” şeklinde racon
kesmişti.
Demek ki, biraz daha ileri gitsek, “siyasi iktidarı iş
yapamaz hale getirmek” suçunu isnat etmesi işten bile
değildi.
E kolay değildi tabii, astıkları astık, kestikleri kestik bir
dönemdi.
Ne ki, Cemal Hasan'dan Cengiz
Çandar'a kadar “değişik liberallerin”
yere göğe sığdıramadıkları dönemdi. (Yani, “paralel yapı” operasyon
yaparken bunlar sıkı AKP'liydiler.)
Dönemin genelkurmay başkanını (Org. İlker Başbuğ) “silahlı
terör örgütü kurmak” suçundan mahpus damına
atmışlardı.
Genelkurmay başkanları TSK'nın başı olduğuna göre, “silahlı terör
örgütü” ifadesinden neyin murat edildiği o günlerde tastamam
anlaşılamamıştı.