Fenerbahçe futbol takımıysan her yıl şampiyonluğa oynayacaksın,
öyle "yarışmacı takım olacağız" diyemezsin.
Bana sorarsanız, hiçbir takım bunu demesin.
Zira yarışmayan veya bu yıl ense yapacağız diyen takım olmaz. UEFA
yarışı var, kümede kalma yarışı var. Neyse, devam edelim...
Büyük takımsın. Beklentiler de yüksek. Hayallerde "Şampiyonlar Ligi
Şampiyonluğu" var. (Galatasaray UEFA kupası aldı, üzerine
çıkman lazım.)
Yazık ki işler yolunda gitmedi. "Dip dalgası" derken dibe vurdun!
(Artık hiçbir takım eskisi gibi "hakem hatalarına" da
sığınamaz; VAR var.)
Herkes ağız birliği etmişçesine Cocu gitsin diyor.
Bu konuda hiç ihtilaf yok. Sadece Cocu aynı düşüncede değil.
(En azından, bu yazı yazıldığı sırada böyleydi.)
Taraftarlar sosyal medyada adeta "sipariş" vermeye başladı. Ersun
Yanal, Aykut Kocaman derken, Kasımpaşa'dan istifa eden Kemal Özdeş
de "önerilen" isimler arasında.
Ali Koç bu taraftarların gönlünü yapmak için bu 3 teknik adamı aynı
anda alıp yine aynı anda kulübün kapısının önüne koyması lazım.
Hatta kendisi de hem istifa edip hem de "görevimin başındayım"
demesi lazım.
O derece.
Malumunuz, eskiden çokluk böyle denirdi.
Şimdi diyen yok. Çünkü takımlarımızda yerli futbolcuların azınlıkta olduğunun hepsi farkında...
Gelgelelim, sosyal medyadaki kimi "muhalif şebelekler" hiçbir şeyin farkında değil matine -suare şavulluyorlar.
Üslup dersen felaket.
Güzel Türkçemiz dersen, ne soru eklerini ne de bağlaçları doğru yazan var.
Mantık dersen hiç arama!
Yahu 2016'dan beri "dolara levye atılmaz" diyorum. Bu ülkede 24 Ocak Kararları için darbe yapıldığını, ithalata ve tüketime dayalı liberal sisteme geçildiğini "sistemin kırılganlıklarına" dikkat çekmek için dile getiriyorum.
Sayın Bakan Albayrak'ın, ABD ambargo koyduğu gün, "ABD ile ilişkiler hiçbir zaman kopmaz" şeklindeki açıklamasının önemli olduğunu söylüyorum.
Ne dediğimden zerre miskali haberin yok, hamaset erbabına söyleyeceğini gelmiş bana söylüyorsun.
Neden?
McKinsey danışmanlık şirketidir, proje bazlı çalışır, kimse danışmanlık şirketine "al ekonomiyi yönet" demez, dediğim için.
"Bu da mı gol değil" ezikliği içinde olduğunun farkındayım. Ama gol olmayana da gol diyemeyiz ki.
Siyasette VAR yok diye, o kadar da değil. *** Her daim "tasarruf - "üretim - ihracat"tan başka çıkış yok diyorum ama (liberal sisteme eleştirilerimi mahfuz tutarak) likidite bolluğu döneminde Türkiye'nin altyapısını halletmesini (haliyle istihdam sağlamasını) da çok önemsiyorum.
Yerli otomobile bile karşı çıkanların "üretime yatırım yapılmadı" eleştirisinin anlamı yok.
Bazıları da madenlerimizi, özellikle de toryumumuzu değerlendirilmediğimizi dile getiriyor.
B.Ü öğretim görevlisi Prof. Metin Arık (yüksek enerji fizikçisi) şu an için toryumdan enerji üretilmesinin kârlı olmadığını söylüyor. (ABD reaktörleri toryum üzerine yapmadı. Toryumdan daha fazla enerji üretileceği halde. Uranyum 235'i seçti; hem nükleer enerji hem de bomba üretmek için.)
Her şeyden evvel, teknoloji bilgi birikimi öyle sabahtan akşama olmaz.