Acınacak derecede kurnazlar. Kurdukları
sözde "Millet İttifakı" da öyle.
Hiçbir ilkeleri yok.
Zaten bir kısmı da "hormonlu," yani şişirme.
"Cumhur İttifakı" tam aksine "arazide" oluştu, "ölümüne"
deneyimlerden geçti.
AK Parti ve MHP zaten cumhurbaşkanlığı sistemine geçiş
referandumunda, teröre karşı sınır ötesi operasyonlarda (Fırat
Kalkanı ve Zeytin Dalı) ve PKK'nın hendek terörüne karşı verilen
savaşta birlikte hareket etti.
Yine, 15 Temmuz işgal girişimine karşı omuz omuza direndiler.
Demem o ki, "Cumhur İttifakı" sözde "Millet İttifakı" gibi
"seralarda" üretilmedi.
Sözde diyorum ama YSK'ya teslim ettikleri ittifak protokollerinde,
milletin adına "sözde" bile vurgu yapmadılar.
Cumhur İttifakı'nın ilkeleri belli.
YSK'ya teslim ettikleri protokolde, "Türkiye'yi zayıflatarak
uluslararası operasyonlara açık hale getirmeye yönelik her türlü
faaliyetin karşısında yer almaya kararlı" olduklarını, "2053 ve
2071 vizyonunun altyapısını adım adım inşa etmeyi" hedeflediğini
belirtiyorlar.
Millet İttifakı'nın ilkesi ne peki?
Hangi ilkeler etrafında yan yana geldiler, bilemiyoruz.
Mesela, CHP ve Saadet Partisi hangi ara hangi ilkeler etrafında
ittifak kurdu?
CHP'nin eskiden yazılmamış bir ilkesi vardı: Milli Görüş
partilerini kapattırmak. Bu Saadet, "hangi görüşün partisi" haline
geldi ki CHP'yle ittifak kurdu?
Vizyonları derseniz, 5 yıllık bile yok.
CHP eski milletvekili Prof. Dr. Birgül Ayman Güler, CHP'li ittifak
protokolünün "renksiz, ideolojisiz ve siyasetsiz bir siyasal
partiler anlaşması özelliği taşıdığını" belirttiği yazısında iki
ittifakı şöyle karşılaştırıyor: "Biri ömrü net 50 gün olarak
biçilmiş siyaset-dışı bir m...