"Acayip biriydi ve görüşleri bana çok garip geliyordu. Bir dâhi
mi yoksa tuhaf biri mi olduğuna bir türlü karar veremedim.
Cambridge'deki ilk dönemin sonunda yanıma geldi ve şöyle dedi:
'Bana aptal olup olmadığımı söyleyebilir misiniz? Şayet büsbütün
aptalsam gidip balon pilotu olacağım, yok değilsem filozof
olacağım.' Ben de ondan tatilde bazı felsefi sorunlar üzerine bir
şeyler yazıp getirmesini istedim..."
Bertrand Russell çok ilginç bulduğu öğrencisiyle
diyaloğunu böyle anlatır.
Evet, aptal olup olmadığı kanaatine varmak için öğrencisine bir
şeyler yazıp getirmesini söyler. Çünkü sonuçta bir filozoftur,
müneccim değil.
Öğrencisi de istediğini yerine getirir, yani, hazırladığı yazıları
dönem başında ona götürür. Russell sadece bir
cümle okuduktan sonra öğrencisine dönüp şöyle der: "Hayır, balon
pilotu olmamalısın..."
Öğrencisi tavsiyesine uyar, balon pilotu olmaz,
Wittgenstein olur. Evet, bildiğiniz Ludwig
Wittgenstein.
Hayat böyle bir şey, bazen bir yönlendirme kırılma anıdır.
Bir örnek de bizden vereyim. Ahiret yurduna yolcu ettiğimiz büyük
bilge, felsefeci Prof. Teoman...