Kutlu Doğum Haftası'nı bidayetinden beri içselleştiremedim;
bid'at-i hasene bile diyemedim.
Nedense bana hep yabancı geldi, hep yabancılık çektim.
Bu çerçevede yapılan hiçbir etkinliğe de katılmadım.
Oysa tüm inananlar, değil yılın bir haftası, her gün “sevgililer
sevgilisini” ansın / anlasın isterim.
Kutlu Doğum Haftası'nı “paralelci” denilen networkün 1989'da icat
ettiğini biliyordum.
Lakin soğuk bakmamın nedeni bu değildi.
Nihayetinde kıymet hükmümüz bellidir: “Hikmet, müminin malıdır,
nerde bulursa alır.”
Sorulması gereken sual şuydu: Söz konusu “icat” veya “bid'at” bir
hikmete mi taalluk ediyordu yoksa İslam'ın protestanlaştırılması
yoluna taşlar mı döşüyordu?
Bu soruyu anlamlı kılan en başat faktör hiç kuşkusuz mezkur
“bid'atı” üreten ve öncülük eden “paralelci networkün”
duruşuydu.