Aradan onca yıl geçtiği halde içlerinden bir kişi çıkıp da
Gezi'de olan bitenin eleştirisini yapmaya hâlâ cesaret etmedi.
"Eleştirel akıl" yoksunluğundan mı "özgüvensizlikten" mi
bilmiyorum.
Belki de "mahalle baskısını" göze alamıyorlar!
O dönemde mahalle baskısı yüzünden "özgürlükçü solcu" bir aydının
telefonda bana söyledikleri ile ekranda söylediklerinin nasıl taban
tabana zıt olduğunu anlatmıştım.
Bugün de mahalle baskısı sürgit devam ediyor.
Bu yüzden CHP'nin neden ve nasıl bu hale geldiği teşrih masasına
adamakıllı yatırılamıyor.
Bağımsızlıkçı Atatürkçü aydınlar, Cumhuriyet'i iplemez hale
gelen CHP'nin bu denli müstevli işbirlikçiliğine isyan ediyorlar
ama CHP sosyolojisinin nasıl zehirlendiğine dair hiçbir şey
söylemiyorlar.
CHP'nin HDP'ye her evden bir oy çağrısı yapacak hale gelmesinin en
esaslı sosyolojik temelleri Öcalan ile Atatürk posterlerinin yan
yana arzı endam ettiği Gezi'de atıldı.
Malum sosyoloji bu tarz işlemlerin sonucunda "köle ahlakıyla" malul
hale getirildi.
O kadar ki, "Erdoğan karşıtlığı söz konusu olduğunda her şey
teferruata" dönüştürüldü.
Gezi işte bu fecaatin miladıdır.
Gezi döneminde sadra şifa hiçbir şey sorulmadı, sorgulanmadı.
"Memleketteki tüm Taha Akyollar birdenbire neden bizi öpmeye
başladı?" diyen bile çıkmadı.
Akıl ve izan o kadar yele verilmişti ki...
Can Dündar, "Polisler annelerinin kucağından çocukları alıp
TOMA'ların önüne atıyorlar, ben de gidip bir TOMA'nın altına
yatacağım!" şeklinde pespaye bir yalanı gündüz gözüyle yutturmaya
kalkıştı. (Taksim'deki tüm aramalara rağmen hiçbir TOMA'nın altında
bulunamamış, bir tatil yöresinde ortaya çıkmıştı.)
Gezi kalkışmasına katılanlardan veya destekleyenlerden hiç kimse de
Can Dündar'a "Neden bu iğrenç provokatörlüğü yaptın?" diye
sormadı.
Evet, dün hiçbir şey sorulmadı, sorgulanmadı, peki ya bugün?
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nin Gezi olayları davasında
Kavala'ya müebbet hapis cezası vermesi üzerine ABD Dışişleri
Bakanlığı "derin bir endişe ve hayal kırıklığı" yaşadıklarını neden
ilan etti?
İlaç ambargosu yüzünden on binlerce Iraklı çocuğun ölümüne neden
olan ABD'yi bir insanın mahkeme kararıyla mahkûmiyeti neden bu
kadar endişelendirsin ki?