Henüz liseli olduğum yıllarımdan bir anımı yıllar önce şöyle
dercetmiştim:
"Bir bayram sabahı uyanmışım ki 'radikal' olmuşum. Hiç kimseyle
bayramlaşmaya niyetim yok. Suratım da sirke satıyor, o biçim.
Babam, 'N'oldu oğlum, neden bayramlaşmak istemiyorsun bizimle?'
diye sorunca, Filistin'den girmiş Afganistan'dan (O sıralar
Afganistan daha yeni işgal edilmişti) çıkmıştım. 'Kardeşlerimiz
zulüm altındayken bayram yapmak da neymiş!' yollu bir cümleyle de
sözümü bağlamıştım. Babam gülümseyerek, 'Manyak mısın oğlum' dedi,
'Afganistan'ı ben mi işgal ettim!.."
Takdir edersiniz ki ilk gençlik yıllarında "geleneğe" isyan
doğaldır. Her şeyden evvel düşünceler tastamam oturmamıştır.
Sonraları idrak ettim:
Bayram 'vur patlasın çal oynasın' demek değildir; Ramazan orucuna
mündemiç ödül mesabesinde...