Sadece dik oynamayı değil, dik konuşmayı da severiz. Dan diye
kitabın ortasından konuşuruz hepimiz.
Gittiğimiz her yere de Trabzonspor'u götürürüz. Onun için "Bize her
yer Trabzon" deriz. Yoksa "memleket" hasretine dayanamayız.
Vatanından ayrı düşmüş 'göçmen' Rusların asimile olmakta
gösterdikleri trajik yetersizliğe vurgu yapan Andrey Tarkovski'den
mülhem vaktiyle şöyle demiştim:
Asimile olabilseydik 'fıkra' olur muyduk hiç?!..
Zira, her Trabzonlu memleketinden uzakta, hiç bilinmeyen,
söylenemeyen bir Temel fıkrasıdır.
Kimse kendi memleketinde 'fıkra' olmaz.
***
Aşırı solcu / militan bir akrabam, "Trabzonspor'un maçı olduğu
sırada, devrim bile olsa dönüp bakmam" demişti.