Biz de bir yandan sınav sorularıyla boğuşurken bir yandan da hocamızın ne yapacağını göz ucuyla izlemeye koyulmuştuk.
Neden sonra hocamız incelemesini tamamlamış, sınav salonunun en arka sırasında oturan o arkadaşımızın yanına gidip aldığı sınav kâğıdını ve kopya kâğıtçıklarını sıranın üzerine koyup şöyle demişti:
"Sana kopya çekmek serbest. Hatta kitap defter de açabilirsin..."
Sonradan öğrenmiştik ki bu arkadaşımız üniversiteye paraşütle inmiş. Sizin anlayacağınız, başkası onun yerine üniversite sınavına girmiş.
CHP adayı Ekrem Bey'in böyle bir şansı yoktu. Binali Yıldırım ile bizzat tartışmaya katılmak zorundaydı.
Başkasını, mesela, kameralar önünde omzundan çekip onu arabasına alan o gizemli elin sahibini kendisinin yerine tartışmaya sokamazdı.
Peki, ne yapacaktı?
FETÖ'nün klasik yöntemini devreye sokarak soruları çalacaktı.
Lakin bunun için risk almasına hiç gerek yoktu. Zira tartışmanın moderatörü İsmail Küçükkaya hem dostu hem de yandaşıydı.
Bütün mesele, Küçükkaya'yı tarafsızmış gibi göstermekten ibaretti.