Baştan söyleyeyim, serlevhamızdaki ifade bana ait değil. Hayır,
İsrail medyasında da böyle bir ifade yok.
Tam aksine…
Jerusalem Post gazetesindeki bir analizde, “Anlaşmanın kazananı
Hamas ve Türkiye oldu” ifadesine yer verildi.
Times of İsrael gazetesi de anlaşmayı, “Türkiye diplomatik zafer
kazandı” başlığıyla okuyucularına duyurdu.
Ynetnews.com adlı haber sitesindeki bir yazıda da şöyle denildi:
“Bir devletten özür dileyip, tazminat ödemeyi kabul ediyorsanız
suçlu olduğunuz anlamına gelir. Türkiye ile ilişkilerimiz önemli
ama ulusal haysiyetimiz de önemli. Cumhurbaşkanı Erdoğan ülkesinin
onurunu birinci önceliği olarak belirledi…”
Uzun lafın kısası, İsrail medyasında, “Erdoğan ve AK Parti'yi ters
köşeye yatırdık” diyen yok.
Bizde var.
Kimdir, adı gelsin dediğinizin farkındayım.
Lakin adını baştan verirsem, bu adamdan tek satır okumaya değmez
deyip yüzünüzü çevireceğiniz kuvvetle muhtemel.
İyisi mi madem bu kadar sabrettiniz, azcık daha sabredin de, evvela
ne dediğine bakalım.
Zira şimdi okuyacağınız satırlar bir insan evladının görüşlerinden
ziyade alçak bir zihniyetin dışavurumundan ibaret.
Buyrun okuyalım: “İsrail Akdeniz'in uluslararası sularında Mavi
Marmara gemisine baskın düzenledi. Geminin yolcuları Türkiye'den
pasaportsuz vizesiz giden İslamcı örgüt yandaşlarıydı. İsrail'e
gözdağı verip fethetmeye (!) gidiyorlardı. Ancak karşı taraf bunu
yemedi. Komandolar gemiyi bastı, çatışma çıktı, 10 kişi
öldürüldü…”