İktidar değilsin, sırtında yumurta küfesi yok. Neden küresel
tiranlara tek bir sözün yok?
Nedir bu biat, nedir bu zillet?
Adam gibi muhalifsen, her şeyden evvel bizzat müstevlilere muhalif
olacaksın.
"Cumhurbaşkanı seçilmeniz durumunda yönümüz Rusya ve Avrasya mı
olacak, yoksa NATO ve Batı mı olacak" sorusuna hiç tereddütsüz,
"kesinlikle Batı olacak" diyorsun.
Hadi öyle olsun.
Fakat...
Hiç değilse, "Sen bana parasıyla silah satmazken, benim askerimi
katleden terör örgütlerine binlerce TIR silah yardımı nasıl
yaparsın?" şeklinde bir itiraz cümlen olsun.
Var da biz mi duymadık yoksa?
E hadi o zaman, mesela, Rusya'yla yaptığımız S-400 füze savunma
sistemi anlaşması hakkında düşünceni söyle de bilelim.
Türkiye bu konuda her gün sıkıştırılıyor hiç ağzını açmıyorsun.
Neden?
Kimleri üzmek istemiyor, kimlere ihtimam gösteriyorsun?
"Yönümüz kesinlikle Batı olacak" demekle bütün bunlara cevap vermiş
oldun da biz mi içimize sindiremiyor, Türkiye'nin ana muhalefet
partisinin cumhurbaşkanı adayına bunu yakıştıramıyoruz?
Şayet yönün böyleyse...
15 Temmuz işgal girişimi hakkında Fetullah'la aynı ağzı kullanan
genel başkanın gibi "tiyatro" demeye de devam edebilirsin.
Lakin...
Müstevlilere vekaleten "muhaliflik" yapmakla, Erdoğan'ın yaptığı
hizmetleri vaat etmekten (zaten ücretsiz olan devlet
hastanelerinden ücret alınmayacağını söylediğin gibi) öte sadra
şifa sözün olmaz.
Bak, emekli amiral Soner Polat da "muhalif" ama her şeyden evvel
yeryüzünün müstekbirlerine karşı.
Uzat kulağını da dinle, emekli amiralimiz ne diyor: "Dünyadaki
bütün organize terörist faaliyetlerin hamisi olan iki katil devlet,
ABD ve İsrail, sadece günahsız ve silahsız Filistinlilere değil,
bütün insanlığa ateş açtı (...) İslam dünyası mışıl mışıl uyurken,
soysuz Batı dünyası insan hakları ve demokrasi masalları
anlatırken, Çin ve Rusya her zaman olduğu gibi masa altına
saklanırken, insanlık değerlerini savunma onur ve sorumluluğunu,
bıyıkları bile terlemeyen Filistinli genç aslanlar üstlendi. / Koca
koca liderler yüksek siyaset (!) içeren çene yarışlarında oldukça
yüksek bir performans sergilerken, onlar insanlığın yüz karası olan
itlere göğüslerini siper ederek ya şahadet mertebesine yükseldi ya
da gazi olma onuruna erişti. Kendileri düştü ama insanlık bayrağını
yere düşürmedi!(...) Hiç kuşkusuz Filistin konusunda alnı açık,
başı dik tek ülke Türkiye'dir! İslam İşbirliği Teşkilatı'nın (İİT)
dönem başkanlığını yapan Türkiye, bu topluluğu çatlak yaratmadan
ABD ve İsrail'e karşı bir mevzide tutmayı başardı. Büyük bir
diplomasi zaferi kazanarak, ABD'yi Birleşmiş Milletler (BM)
nezdinde tek kelime ile rezil etti..."
Budur işte!
"Muhalif "olmak "inkârcı" olmak demek değildir.
Tamam, "muhalif" ol, hem de kıyasıya, ama "karikatür" olma.
Şunu unutma:
Siyonist Haçlı network'un şeytanlaştırmaya çalıştığı lidere karşı
FETÖ'cüleri ve "bölücü terör örgütünü" sevindirecek şekilde
"muhalefet" yaparsan, gerçekte yaptığın "muhaliflik" değil,
müstevlilerle işbirliğidir.
Nokta.