Sürüklendiğinizi sonradan fark etseniz de durum değişmez. İş
işten çoktan geçmiştir, artık engel olamazsınız.
Birey planında da toplumsal planda da bu böyledir. Hatta, devletler
planında da!
Bakınız, İran 79'da Humeyni'nin öncülüğünde devrim yaptığında
Saddam'ın Irak'ı vekalet savaşına başladı.
Batılı emperyalistlerin dayattığı bu savaşta Suudi Arabistan gibi
"petrol kuyusu devletleri" de sponsorluk görevini
üstlenmişlerdi.
Tam 8 yıl boyunca İran ve Irak tüm zenginliklerini berhava
edercesine savaştılar.
Çok geçmeden her iki ülke de on binlerce kayıp verdikleri bu savaşa
sürüklendiklerini fark ettiler ama durduramadılar.
Petrolden elde ettikleri geliri silah tüccarlarının kasalarına
yatırdılar.
Her iki ülke harap oluncaya değin savaşırken İsrail zevkten dört
köşe vaziyette ellerini ovuşturuyordu.
İran Irak savaşını dayatanların akıl hocalarından Kissinger "kimin
kazanmasını istiyorsunuz" sorusuna, "ikisinin de kaybetmesini"
cevabını vermişti.
Her iki ülkenin aktörleri mahut cevabı da bildikleri halde savaşa
devam ettiler.
Her sürüklenişin sonu zillettir.
Toplumsal yarılmalar veya kopuşlar da böyledir. İlkin fark
edemezsiniz.