rkiye çok değişik politikacılar gördü; büyüklerimizin Nasreddin
Hoca fıkrası tadında andıkları Osman Bölükbaşı bunlardan
biridir.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu da ilerde muhakkak çok
anılacaktır.
Fıkra tadında mı derseniz, orası biraz netameli.
Ama anılacak olması itibariyle kalıcı olmuştur; nasıl derler,
tarihe geçmiştir.
Gerçekten de hiçbir politikacıda olmayan nev'i şahsına münhasır bir
tarzı var.
Mesela…
Türkiye'nin düşmanlarına da karşı, Türkiye'nin düşmanlarına karşı
durmasına da! Darbelere de karşı darbelere karşı önlem alınmasına
da!
Üstelik aynı anda…
Hem FETÖ'ye karşı, hem de FETÖ'yle mücadeleye!
İşte böyle çok ilginç bir tarzı var.
Hani politikacı yerine manav olsaydı kesin iflas ederdi. Zira
hiçbir müşteri istediği meyvenin hem var hem yok olduğunu duymak
istemez.
Geçen günkü Adana konuşmasında mezkur tarzına adeta level
atlattı.
Hitap ettiği kitleye, “Bir grup gazetecinin ismini okuyacağım,
lütfen hep beraber 'burada' diyelim, tamam mı…” diyerek tek tek
okumaya başladı:
“Nazlı Ilıcak,”
(Burada!)
“Atilla Taş,”
(Burada!)
“Ali Bulaç,”
(Burada!)
“Ahmet Altan,”
(Burada!)
“Şahin Alpay,”
(Burada!)
“Ahmet Turan Alkan,”
(Burada!)
“Mehmet Altan,”
(Burada!)
“Parvus Efendi,”