Salih Tuna Sabah Gazetesi

Kılıçdaroğlu’na kim ‘sus’ dedi?

Kılıçdaroğlu'na bazen çok heves ediyorum. Şaka yapmıyorum, gerçekten öyle. Mesela, gündemi onun gibi takip etmek istiyorum. Köşe yazarlığı belasına gündemin peşinde adeta "yarış atına"...

27 Eylül 2017 | 10.387 okunma
Kılıçdaroğlu'na bazen çok heves ediyorum. Şaka yapmıyorum, gerçekten öyle.
Mesela, gündemi onun gibi takip etmek istiyorum.
Köşe yazarlığı belasına gündemin peşinde adeta "yarış atına" dönüşmek nasıl can sıkıcı, anlatamam.
Günü gününe her şeyi takip etmek zorunda olmak felaket bir şey.
Dur durak yok.
Aslında tatil de yok.
Zira tatilde bile teyakkuzda olacaksın. En ufak bir haberi kaçırdın mı eşin dostun bile, "A'aa, sen onu bilmiyor musun?!" diye ayıplar. Biraz daha kaptırsalar, "Nasıl köşe yazarısın, dünyadan haberin yok" diyecekleri muhakkak.
Hayır yani, bir gün de dünyadan haberdar olmayalım, ne var bunda!
Kaldı ki, (dinlenmek veya kafa dağıtmak için) haberdar olmamak da ihtiyaç.
Hülasa, kimi zaman gündemden kopmak veya gündemi çok geriden takip etmek istiyorum.
Tıpkı Kılıçdaroğlu gibi.
Bakınız geçen gün ne dedi: "Süratle Irak merkezi yönetimi ile Türkiye ve İran'ın bir araya gelerek soruna ortak çözüm üretmeleri gerekir. Eğer ortak çözüm üretilebilirse Türkiye bu konuda önemli mesafe alabilir..."
Belki komik ama gayet insani bir şey bu!
Komik olan, Türkiye söz konusu ülkelerle haftalardır ortak hareket ediyor zaten.
İran ve Irak merkezi hükümetinden gelen açıklamalar da bunun kanıtı.
İran Genelkurmay Başkanı Tümgeneral Bakıri, Genelkurmay Başkanımız Hulusi Akar'ın davetlisi olarak 15 Ağustos'ta Ankara'ya geldiği günden beri görüşmeler her kademede fasılasız davam ediyor.
En son olarak da, Habur Sınır Kapısı yakınlarında Irak askerleriyle birlikte tatbikat yapılmaya başlandı.
Demek ki, Kılıçdaroğlu istediği zaman gündemden kopmayı başarabiliyor.
Bilemiyorum, belki de gündemden kopmuyor da, "kurnazlık" yapıyor.
Olabilir.
Envaiçeşit kurnazlık var.
Baksanıza; "Yurtta Sulh Konseyi" davasında ifade veren FETÖ'cü albay, eşinin adını soyadını söyleyip "tanıyor musun" diye soran hakime, "tanımıyorum" cevabını vermiş.
FETÖ'nün darbecilere her şeyi inkâr etmeleri talimatı verdiği biliniyor.
Peki, Kılıçdaroğlu'na kim ne "talimatı vermiş" de susuyor?
Türkiye'nin ana muhalefet partisi lideri, ABD'nin PKK'nın Suriye koluna TIR'larca silah vermesi hakkında neden tek kelime etmez?
Vaktiyle, "YPG terör örgütü değil, vatanını kurtarmak için örgütlenmiş bir oluşum" dediği için mi?

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Kendi silahını gömdü 23 Kasım 2024 | 308 Okunma Onlara da yâr etmezmiş 21 Kasım 2024 | 609 Okunma Bombayı kendisi koydu 20 Kasım 2024 | 646 Okunma Haksız tartışma bu 19 Kasım 2024 | 911 Okunma İsmet Özel, Seyyid Kutub ve molla 16 Kasım 2024 | 1.469 Okunma