Köşe yazarı arkadaşlarımız hemen her gün haklarında açılan bir
davayla güne başlıyordu.
O dönemde Hakan Şükür kardeşim ve Dumanlı Ekrem de fakiri ihmal
etmediler.
Hülasa, 17 Aralık darbe teşebbüsüne karşı çıktıkları için sadece
Yeni Şafak yazarlarına onlarca dava açıldı.
“Bu basın özgürlüğüne vurulmak istenen büyük bir darbedir” diyen ne
bir dernek ne bir platform ne de bir basın konseyi çıktı.
En demokrat geçineni bile kulağının üzerine bi güzel yattı.
Lakin…
Aydın Doğan'ın yayın organının, “Yüzde 52 ile seçilen
Cumhurbaşkanına idam” şeklinde şecaat arz etmesi üzerine bir avukat
(Rahmi Kurt) suç duyurusunda bulundu ya kıyametler koptu.
Basın özgürlüğüne darbe vuruluyormuş!
Seçkin hukukçularımızdan Kezban Hatemi de mahut spotu çeken Aydın
Doğan'ın yayın organının (Hürriyet) anayasal suç işlediğini bir
televizyon programında dile getirdi.
Bana sorarsanız yine de mahkeme safahatına gerek yok.