"Direniş cephesini” tahkim etmek yerine, “bozgunculuk” yapanların işine yarayacak şekilde “laiklik” vs. gibi tartışmalara neden oluyorsak ya karşı karşıya olduğumuz tehlikeyi hâlâ fehmedemiyoruz ya da kimlerle dans ettiğimizi bilmiyoruz demektir. Karşı karşıya olduğumuz tehlike… Türkiye'nin tarihin nesnesi olmaya ilanihaye mahkum edilmesi, tarih önüne çıkma cesaretinin hepten kırılması, milli dinamiklerinin bir daha “dirilemeyecek” denli tarumar edilmesidir. Hülasa, Türkiye'nin diz çöktürülmesidir. Bunun için de “çok uluslu ebucehiller” bir süredir son derece sistemli şekilde saldırmaktadırlar. Müstekbirler saldırırken bozgunculara düşen görev, (Irak işgali için “ABD demokrasi götürüyor” diye PR yapan sömürgeci aydınları gibi) bu saldırının demokrasi adına yapıldığını söylemek, “üst akıl” gibi kavramlaştırmaları itibarsızlaştırmak, sulandırmaktır.