En netameli dönemlerde bile ifrat ve tefrite sapmaz, daima makul
olanı söylerdi.
Zaten bunun için Mehmet Barlas'ın ne dediği her zaman
önemliydi.
Zoru kolay anlatmakta mahirdi.
En çetrefilli konuları bile (eskilerin "Efradını câmi ağyarını
mâni" tesmiye ettikleri şekilde) son derece yalın ve anlaşılır bir
dille izah ederdi.
Müthiş bir hafızaya, olağanüstü kültürel birikime ve birinci sınıf
ironi zevkine sahipti.
Çok geniş müzik arşivi vardı.
Rus Filarmoni'den Müslüm Gürses'e, Safiye Ayla'dan Teoman'a kadar
dinlerdi.
Dahası, güzel bulduğu her müziğe kulak verirdi. Arabesk veya
fantezi diyerek burun kıvırmazdı.
*** Son derece hoşgörülü ve tahammül sahibiydi. Emre Kongar'la yaptığı televizyon programı tek başına bunun göstergesiydi. Aynı zamanda polemik ustası olduğunun da...