Nasıl sarsılmıştım anlatamam, Trabzon'un gözlerine bir mil gibi
çekilmiş o yollar karşısında.
Bu köşecikte, “Yollar kayalıkları, yollar rıhtımları, yollar
sahilleri, yollar denizleri biçmiş!” demiştim, bundan 7 yıl
mukaddem.
Ah görseniz, dünyanın en güzel sahili nasıl mahvedilmişti.
Doğup büyüdüğüm, sokaklarını karış karış arşınladığım bu şehir
nasıl da tanınmaz hale getirilmişti.
Trabzon'la arama nevzuhur bir Trabzon girmiş, çocukluğum ve ilk
gençliğim adeta çalınmıştı.
Çok şükür değişmeyen bir kaç yer vardı, biri de benim lisemdi.
Trabzon Lisesi.
Olanca görkemi, eprimiş mermer merdivenleri, 137 yıllık manolya
ağacı, enva-i çeşit başarı kupasıyla Trabzon Lisesi.
Bizim zamanımızda, Trabzon Lisesi dünya futbol turnuvasında dünya
ikincisi olmuştu. (Hatırladığım kadarıyla daha sonraları
Gençlerbirliği'nde uzun yıllar kaptanlık yapan Kara Avni o
takımdaydı. Metin Diyadin de o takımda mıydı yoksa o vakitler
Yolspor'da da oynayan Metin adlı bir başka arkadaşımızla mı
karıştırıyorum? Şimdi bizim Ayhan Kahraman veya Bekir Şahin veya
Hasan Karagül olsa da söylese.)