İsrail'in Gazze soykırımının ardından Lübnan'a
saldıracağı aşikârdı. Zira 2006'da Lübnan direnişine (Hizbullah)
karşı aldıkları yenilgiden sonra tüm hesaplarını buna göre
yapmışlardı.
Suriye'de 2011'den itibaren başlatılan "iç
savaştan" İsrail'in Lübnan'da patlattığı çağrı cihazlarına kadar
her şey bunun göstergesidir.
Kasım Süleymani'den Fuad Şükür'e, İsmail
Haniye'den İbrahim Akil'e kadar İsrail'in düzenlediği tüm
suikastlar için de aynı şey söylenebilir. (İran Devrim Muhafızları
Ordusu'na bağlı Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani'yi İsrail değil
ABD öldürdü demeyin sakın. ABD, İsrail'in siparişini yerine getirdi
sadece. Yani, Süleymani cinayetinde ABD'nin rolü tetikçilikten
ibaretti.)
Demem o...