"İstiklal-i tam" için rotamız şudur: Ne özgüven yoksunluğu ne de
hamaset; gücünün farkında, akıllıca dış politika.
"Tam Bağımsız Türkiye" yolunda yürümenin elbette bedeli
olacaktır.
Tıpkı Çanakkale'yi geçilmez yapmanın, bu aziz vatanı müstevli
işgalinden kurtarmanın yani Kurtuluş Savaşı vermenin bedeli olduğu
gibi.
Bağımsızlığın bedelini "ölümüne" göze alamayanlar bağımsız
olamazlar. Dahası, bastıkları toprakların "vatandaşı" değil olsa
olsa "kiracısı" olabilirler.
15 Temmuz işgal girişimine direnişin bedeli de her şeyden evvel
şehitlerimiz ve gazilerimizdir.
Malumunuz, bu aziz vatanın evlatları o gece bedel öderken birileri
de "yurtta sulh, cihanda sulh" lakırdıları eşliğinde erketede
beklemişti. "Yoo, ben başbakan olacağım" sözü hâlâ
kulaklarımızdadır.
***