Sözcü gazetesi
yazarlarından Yılmaz Özdil 1 Kasım
seçimleri ardından, “Yeni CHP”ye “Tıpış
tıpış değil… Defolup gideceksiniz kardeşim!” dedi.
Haliyle okurlarından büyük tepki topladı.
Mesela içlerinden biri “Ayakkabı kutusu mu aldın?”
diye sormuş. Nereden mi biliyorum? Bizzat kendi yazdı, nereden
bileceğim.
Gerçi bu tepki tarzını tahmin etmek hiç de zor değil.
Hürriyet gazetesinde kalem oynattığı dönemde de, “Türkiye
Cumhuriyeti başbakanına Esat gibi Hacivatlar hakaret edemezler. Bu
hakareti ona yedirmemiz lazım...” dediği için adeta linç
edilmiş, “AKP'den ihale mi aldın” veya
“Erdoğan milletvekili yapar seni şimdi” gibi
lakırdılar gırla gitmişti.
Hazret de tepkilerden bunalmış olacak ki (kendisini kanıtlamak
sadedinde) “dönemin başbakanı”nın mezarına
tükürmekten bahsetmişti. Bakalım şimdi hangi edepsizliğe yelken
açacak?
Ben yine de Yılmaz Özdil'i diğerlerinden
ayırırım. Hiç
değilse,Erdoğan ve AK
Parti karşıtlığını “PKK sevici”
olmaya vardırmadı. Bir de, 17 Aralık başta olmak üzere
paralelcilerin ürettikleri propaganda malzemelerini ağzında gargara
yapsa da köşe yazdığı gazete gibi “paralel
muhibbi” olmadı.
Gelgelelim, kendine “muhalif” diyen okur makulesinin iğdiş
edilmesinde en az diğerleri kadar mesuldür.