Kim ne derse desin, Türkiye'nin MHP'ye her zaman ihtiyacı var,
MHP'nin de daha “tutarlı” yönetilmeye.
Yanlış anlaşılmasın, Sayın Bahçeli şimdiye değin MHP'yi son derece
sorumlu yönetmiştir.
Özellikle netameli dönemlerde veya kritik eşiklerde Türkiye'nin
huzur ve istikbalini günlük politik çıkarlara tercih ettiğini
göstermiştir.
Mesela, Aydın Doğan'ın Hürriyet'inin “411 el kaosa kalktı”
manşetini atmasına neden olan o 411 elde, AK Parti'nin yanı sıra
MHP'li milletvekillerin de eli vardı. O eller, malumunuz,
başörtüsüne özgürlük için kalkmıştı.
Mesela, “Abdurrahman Başsavcım”ın arzı endam ettiği dönemde Sayın
Bahçeli, Türkiye'nin AK Parti'ye ihtiyacı olduğunu belirterek AK
Parti'nin kapatılmasına karşı çıktı. (Bu da nerden bakarsanız
bakın, “Erdoğan'a ihtiyaç var” demekti. Esasında mahut kapatma
davasının esas hedefi Erdoğan'ı siyasi yasaklı hale
getirmekti.)
Mesela, Gezi gericiliğine “ülkücülerin” katılmasına onca tazyike
rağmen engel oldu.
Bu ve buna benzer tavırları da “koltuk değneği” suçlamalarına neden
oldu.