Türkiye'de 50 bin hadi bilemediniz 100 bin "Ortodoks
rahatsız" var. Bunlar her gün her saat nefret
pompalıyorlar.
Gitgide tahrip kalıbı haline dönüştüler. Nerde
muhabbet varsa ellerinde nefret kovalarıyla oraya koşuyorlar.
Hem de her sabah işbaşı yapar gibi.
Aynı filmlerle gülen veya ağlayan, aynı şarkılarla / türkülerle
coşan veya efkârlanan toplumun arasındaki tüm irtibat tellerini
kopartmak için matine - suare çalışıyorlar.
İstiyorlar ki toplum tastamam gettolara bölünerek
algı operatörlerinin avı haline gelsin.
Dertleri, motivasyonları ne mi?
Bir kısmı konumunu kaybettiğinden bir kısmı konumunu kaybetme
korkusundan bir kısmı da "gavurluğundan."
Evet, gavurluk... Mesela, sırf Türkçe hassasiyetini dile getirdiği
için şarkıcı Kıraç'ı linç etmeye çalışmanın başka
bir izahı yok.
Gözleri kin ve nefretle öyle dönmüş ki memleket batmış, paramparça
olmuş veya işgal edilmiş ne gam!
Bunlara hiçbir şekilde hiçbir şey anlatamazsınız.
"Neden müstevlilerin taşeronlarıyla ittifak kuruyorsunuz"
dediğinizde anında "megri megri" diyerek şelek şebelek anoloji
denemesinde bulunurlar.
Emperyalizme veya müstevlilere karşı Kürt - Türk birlikte göğüs
germek için stratejik mevziler kurmaya çalışmakla, müstevlilerden
edindikleri silahlarla Türkiye'yi parçalamak isteyen terör
örgütüyle ve onun siyasi uzantısıyla ittifak kurmanın farkını
anlatamazsınız.
Aynı şekilde, madem dün FETÖ'ye karşıydınız bugün neden yegane
umudu haline geldiniz deseniz de fayda etmez.
Yine ezberleri devreye girecektir.
Daha evvel bu mucize çapında ahmaklara şöyle seslenmiştim:
"Biri size yanlış yoldasınız
dediğinde, 'ama siz de vaktiyle yanlış
yoldaydınız' karşılığını vermekle,
yanlış yolda olduğunu itiraf
etmekle kalmıyorsunuz, aynı
zamanda, muhatabınızın da doğru
yolda olduğunu ikrar
ediyorsunuz..."
Anlamadılar, anlamazlar.
İçlerinde mebzul miktarda "Mustafa
Kemal'in askeriyiz" diyenler de var. Ortak
özellikleri belirli bir kin ve nefret üzerinden akıllarının
alınmasından ibaret.
Farzımuhal bunlar "padişahın askeriyiz" deseydi ve Mustafa Kemal
bunlara karşı çıksaydı şöyle cevap vereceklerdi: "Ama Paşam siz de
vaktiyle padişahın askeriydiniz..."
Tevekkeli mucize çapında
ahmak demiyoruz.
Bunlar hangi algı operatörlerin seralarında hangi hormonlarla
üretildi bilmiyorum ama kafaları böyle çalışıyor.
Aynı kafa 15 Temmuz'da tankları alkışlayıp,
tankların altında yatanların şanlı direnişini
"tiyatro" diyerek itibarsızlaştırmaya
çalışmıştı.
Bu Ortodoks muhaliflere son yıllarda FETÖ'cüler, PKK'lılar, AKP'li
fırıldaklar, kifayetsiz muhterisler eklendi.
Topyekûn muhalefet ediyorlar.
Kime karşı mı?
Kime olacak, "küresel muhalife"
karşı. Zaten bunun için bunlara "figüran muhalif"
diyorum ya.
Bu "figüran muhalifler" emperyalizmin "İkinci
İsrail"i kurma faaliyetlerine koştukları taşeron terör
örgütünün siyasi koluyla ittifak kurarken, Başkan
Erdoğan küresel muktedirlere karşı "Merak
ediyorum, bu İsrail'in sınırları
neresidir?" diye soruyor.
Fark bu!