Takdir edersiniz ki bu "ispiyon veya jurnalden" öte, düpedüz
iftiradan ibaretti.
Zaten aynı adam söz konusu konuşmasından birkaç gün sonra
Türkiye'ye dönmüş ve şöyle demişti: "Ben dindarım, şeriat
istiyorum... hırsızın eli kesilsin...kerhaneler kapatılsın... faiz
merkezleri, bankalar yasak edilsin..."
Hülasa edecek olursak...
Aynı adam Amerika'da İslamofobiyle malul çevreleri Erdoğan'a karşı
fişteklemek için "şeriatı getiriyor" derken, Türkiye'deki "endişeli
muhafazakarları" da "şeriatı uygulamıyor" diyerek "avlamaya"
çalışıyordu.
Kim mi bu adam?
Bugünün Samanyolu TV'sinin Portakal'ı kadar yetenekli ve kıvrak
olmasa da nihayetinde tipik bir algı operatörü.