Müstevliler tabiri caizse "din" ihalesini "yüklenici firma"
olarak bugünün FETÖ'sü (dünün "The Cemaat" şirketine)
vermişlerdi.
FETÖ de ihaleyi alır almaz "Kelime-i Tevhid'den işe başladı.
"Muhammedun Resûlullâh" demenin şart olmadığını, koşuldukları
"dinler arası diyalog" gereği dile getirdiler.
Hülasa, Tevhid'i tahrip ederek işe başladılar, 15 Temmuz'da da
işgale kalkıştılar.
Gladyo da bunlara engel olabilecek her yapılanmayı olmadık
kumpaslarla yok etti.
Necip Fazıl üstadımızın "gençlikte köprübaşı" mesabesinde
gördüğü Mirzabeyoğlu'nu tam 15 yıl cezaevinde çürüttüler.
Aynı şekilde...
Selam Gazetesi ve Tevhid Dergisi'nin yöneticilerini kumpaslarla
mahpus damına attılar.
Merhum Mehmet Zahid Kotku'nun damadı, hadis profesörü Esat Coşan da
Avustralya'da 4 Şubat 2001 gecesi çok kuşkulu bir "trafik
kazasında" aramızdan ayrıldı.