Muhsin Yazıcıoğlu 28 Şubat sürecinde, "Türkiye İran olmaz" demişti, "Türkiye'nin Suriye olmasına da biz müsaade etmeyeceğiz."
Adrese teslim sözlerdi...
"Endişeli modernleri" o dönemlerde "Eyvah! Türkiye İran olacak" şeklinde taklaya getirmeye çalışmışlardı.
Çok geçmeden başarılı da olmuşlardı.
Sokaklar "Türkiye laiktir, laik kalacak" ve "Molalar İran'a" sloganlarıyla yankılanıyordu.
Her şey, daha önce de belirttiğim üzre, Washington'da dönemin ABD Dışişleri Bakanı Albright'ın çağrısıyla bakanlığın yedinci katında, B. Lewis, P. Wolfowitz, R. Perle'nin de hazır bulunduğu toplantıda alınan karar doğrultusunda gelişmiş, tanklar Sincan'da yürütülmeye başlamıştı.
Muhsin Yazıcıoğlu, "Ordu gözbebeğimizdir ancak namlusunu millete çevrilmiş tanka selam durmam" demişti.
O dönemde tanklara selam durmak şöyle dursun tek başına karşı çıkan yiğit bir insan daha vardı.
Dün aramızdan ayrılan Hasan Celal Güzel.
Tevekkeli "Tank Hasan" dememişlerdi, tank gibi durmuştu darbenin karşısında.
Hiç yılmadı, hep haykırdı ve deşifre etti.
Mesela, mahut darbenin, dönemin Cumhurbaşkanı Demirel'in desteğiyle gerçekleştiğini söyledi.
O sürecin sonucunda kimi siyasi aktörler başbakan olmak için kırk takla atarlarken...