Bakıyorum da birçok yazar Demirel'i öylesine, nasıl desem, bir parantezi kapatırcasına yazıyor.
Sokaklara bakacak olursanız yazarlardan beter.
Geçen gün bir esnaf muhabbetine tanık oldum. İçlerinden en yaşlı olanı son derece kayıtsız şekilde, “Demirel de göçtü” deyince, diğeri “Haa evet, ölmüş…” karşılığını verdi, ötekiler sessiz kaldı ve anında başka bir konuya vınladılar.
Kestirmeden söylersek, esnaf çarşısının kedisi ölse daha fazla gündem olurdu.
Niye böyle?
Bir siyasetçiden veya devlet adamından hazzedersiniz hazzetmezsiniz o ayrı konu.
Ama vefat ettiğinde sarsılırsınız.
Hele bu siyasetçi bizim kuşağımızın da bizden önceki kuşağın da hayatında derin izler bırakmış, Türkiye'nin 40 yılına amiyane tabirle damga vurmuşsa toplumun şöyle bir sarsılması gerekmez miydi?